Borsa…Kütahya'da çok eski bir gelenek
- Erol Polat
- 7 Nis 2024
- 2 dakikada okunur
Altın ve tahvil/bonolarla ilgili yazılar yazdım. Bunların yanında bir de hisse senedi denen bir enstrüman var ki bir iki yazıyla özetlemek mümkün değil. Bu ilk yazıyla hisse senedi yatırımına bir giriş yapacağız.
Eğer pek çok kişinin yaptığı gibi hisse senedi piyasasıyla 2023’te halka arz “çılgınlığında” tanıştıysanız, sizin için kötü bir haberim var, daha hiçbir şey görmediniz😈
Hisse senedi yatırımına başlanacak en kötü zamanlardan birini yaşadık, çünkü hisse senetleri son bir yılda çok iyi kazandırdı. Yanlış okumadınız borsa çok iyi kazandırdı ve bu çok kötü oldu.
Neden? Çünkü, uzun yıllar 1,5 - 2 milyon kişi olan hisse senedi yatırımcısı çok kısa bir süre içinde 8,5 milyon kişiye ulaştı, bu büyük akımın önemli bir kısmını da “herkes alıyor ben de alayım” diyenler oluşturdu. Manipülasyona açık ciddi bir kalabalık oluştu. Bu modaya uyarak borsaya giren yatırımcıların çoğu yakında borsaya küsecek.
Boğa piyasaları, mesela geçen sene, genelde ne alırsan kazandırdığı dönemler olur (bu borsa hayvanlarıyla ilgili de yazayım 😉). Maalesef bu dönemlerde kendimizi müthiş yatırımcılar gibi hissederiz, deneyimsiz olmamıza rağmen endeksteki momentumun etkisiyle işlemlerimiz nadiren başarısız olur. Bu da genelde ben bu işi biliyorum dedirtir ve gereksiz riskler alma isteğini körükler, sonuç hiç şaşmaz büyük bir hayal kırıklığı yaşanır.
Bu duruma düşmemek için borsa olgusunu daha iyi anlamak lazım. Yine biraz tarihe gireceğim, çünkü borsa dediğimiz şeyin tahmin ettiğinizden daha eski bir gelenek olduğunu öğrenince eminim şaşıracaksınız.
Borsanın ilk izleri birbirinden bağımsız pek çok farklı coğrafyada görülür. Bu bana tapınaklar gibi borsanın da insanlığın ortak bir ihtiyacı olduğunu düşündürüyor. Bilinen en eski borsa binası, tahminen M.S.2 yüzyılda Kütahya’daki Aizanoi kentinde inşa edilmiş. Bu binada, mal fiyatlarını kontrol altına alabilmek için dönemin Roma imparatoru Diocletianus’un uyguladığı satış bedeli duyuruları yapılmıştır.
13. Yüzyılda Brugge şehrinde bir grup tüccar düzenli olarak bir araya gelip tahıl ve emtia fiyatlarını belirlediği, organize bir yapı kurulmuştur. 1460 yılında ise yine Belçika’da ama bu sefer Anvers şehrinde bugünün modern anlamıyla borsa kurulmuştur. Bu borsada hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetlerin alınıp satılmasıyla modern finans sisteminin temelleri atılmıştır.
Epey eski değil mi? Borsa antik tarihlerden günümüze şekil değiştirerek gelmiş ama bir şey her zaman sabit kalmış. O da insanların değer biçme ve bu değeri subjektif olmaktan çıkarma ihtiyacı.

Özetle, insanın doğasının bir ihtiyacından ortaya çıkan borsa, menkullerin fiyatının talep doğrultusunda belirlendiği yerdir. Benden borsayı bir cümleyle tanımlamamı isteseniz Adam Smith’in “görünmez elinin” en açık çalıştığı yer derdim. 👈
Bizim de borsa yatırımını anlayabilmemiz için önce bu görünmez eli tanımamız gerekiyor, devamı haftaya.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Beğenin, paylaşın ve hep yatırımda kalın 🖖
Comments