Altın güvenli liman mı?
- Erol Polat

- 28 Şub 2024
- 2 dakikada okunur
İnsanlık tarihinde çok önemli olayların göbeğinde yer almış bir maden altın. Altın, ilk para dediğimiz Lidyalıların sikkesi, orta çağda Avrupa’da feodal sistemin temeli, 19.yüzyılda pek çok para biriminin sabitlendiği bir referans noktası olmuş.
Bugün de altın yatırım portföylerimizde önemli bir yer tutuyor. Özellikle de jeopolitik gerginliklerin arttığı, risk iştahının azaldığı dönemlerde altına olan ilgi artıyor.
Altın güvenli liman olarak görülüyor, sanırım bunun birden fazla nedeni var, aklıma gelenleri sıralayacağım
1. Nadirlik: Altın, nadir bulunan bir elementtir. Yani dünyadan çıkartabileceğiniz altın miktarı sınırlı. Sınırlı olan her şey gibi, nadirlik altına özel bir değer kazandırır.
2. Dayanıklılık: Altın, paslanmaz ve kararmaz bir metaldir. Bu özelliği, onu uzun vadeli olarak saklanabilmesine olanak sağlar.
3. Bölünebilirlik: Altın gramı ben bu yazıyı yazarken 2.000 TL civarındaydı. Ne kadar artmış derken, 0,25 gr altın satıldığını gördüm. Altın, küçük parçalara ayrılabilir ve kolay işlenir. Bu özelliği sayesinde tasarruf büyüklüğü farklı yatırımcılar için de caziptir.
4. Küresel Kabul ve Likidite: Altın, dünyanın her yerinde kolayca alınıp satılabilen likit bir varlıktır. Bu özelliği, yatırımcıların ihtiyaç duyduklarında paraya çevirmelerini kolaylaştırır. Tabii kuyumcuda, döviz bürosunda bir al/sat makası var ama netice de altın diş bile gerektiğinde nakit haline dönüştürülebilir.
5. Tarihsel Performans Algısı: Altın,1971’e kadar enflasyondan korunma ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde değerini korumuş. Bu geçmiş performans, yatırımcıların altın algısına katkıda bulunuyor ama yanıltıcı bir algı bu. Bir sonraki yazımda Bretton Woods anlaşmasını anlattığımda daha iyi anlayacaksınız.
6. Merkez Bankalarının Talebi: Birçok merkez bankası, rezervlerinin bir kısmını altın olarak tutmaktadır. Bu durum, altına olan talebi ve dolayısıyla değerini artırır. Türkiye’nin de ciddi bir altın rezervi var, yanlış hatırlamıyorsam bu rezerv büyüklük bakımından ilk 10 arasında.
7. Psikolojik Faktörler: Bir de altının tamamen ayrı bir düzlemde yarattığı etki var. Altın, birçok insan refah ile ilişkilendirilir. Ziynet olması, eşe dosta gösterilebilecek bir parıltıya sahip olması psikolojik olarak altına olan talebi ve değerini artırıyor.
Tamam altın güvenli liman olarak görülüyor, nedenin de bir nebze açıklamak mümkün ama altın sanıldığı gibi hep kazandıran, kaybettirmeyen bir varlık değil en azından veriler öyle olmadığını gösteriyor.
Şu sıralar rekor diye konuştuğumuz altının ons fiyatı (31,1 gram) 2.000 dolar seviyesinde. Bilin bakalım bundan 22 sene önce 2011’de kaç dolardı? 1.800 peki 2020’de kaç dolardı 2.000. Yani öyle altın kaybettirmez diye bir şey yok.
Aşağıdaki grafikteki o şanslı jenerasyonlardan birine denk gelirseniz altın yatırımından iyi para kazanabilirsiniz. Eğer denk gelmezseniz de uzun uzun beklersiniz.

Ne olursa olsun altın yatırım portföyümüzde taşımamız gereken bir varlık. Özellikle son dönemde tüm yatırımcıların da radarında. Ons fiyatı 2.000 doları aşıp yine bir jenerasyonu zengin eder mi göreceğiz. Altının senelerdir sıkıştığı yerden yukarı doğru çıkacağına inancım tam.
Portföyünüzde ne kadar taşıyacağınız ise size kalmış, şahsen altın yatırımı da yapan Foneria’nın Otonom Portföylerini tercih ediyorum. Öte yandan “yok ben illa kendi portföyümü kendim kuracağım” diyorsanız, kural olarak tüm paranızı tek bir varlığa yatırmamak gerektiğini hatırlatmak isterim.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Beğenin, paylaşın ve hep yatırımda kalın 🖖



Yorumlar